Güzel bir Heybeliada Burgazada gezmesi sonucunda gecenin bu kör saatinde yazmaya koyulmaya karar verdim.Siz takipçilerimden,orkideyle alakalı olarak uğramış olan şahıslardan robot olmadığını gösteren bir yorum rica ediyorum. Nedense böyle kendi kendime konuşuyormuş gibi geliyor böyle yorumsuz yazılar. Verdiğim siteler dışında bir blog yazısını orkidelerle ya da orkide bakımında faydalı olabilecek kitaplara ayırmak istedim. Bu hafiflikte bir yazı seçmemdeki asıl sebep bir yaz esintisi tadını yakalamak istemem.İki paragraf başlangıç yazısı oldukça uzun olduğuna göre üçüncü paragrafta artık sadete gelelim. D.G Hasseyon'un Orchid Expert kitabı İngiltere'de ulaşabileceğiniz en kolay yazılı kaynaktır. Güzel, gereğinden fazla detayla yormayan bir başlangıç kitabıdır. Başlangıç kitabının kötüsü diyebileceğim ise Bruce Rogers'ın Orchid Whisperer adlı kitabı. Çünkü başlangıç kitabı boş olmaya çok yatkın ama aynı zamanda yeterli bilgiyi vermesi zorunlu kitaplardır. En azından benim kalite kontrolümde aradığım budur. Orchid Expert kitabının faydası internete telaşla koşup dert yanmamızı baskılayabiliyor oluşu. Ara sıra düzenli olarak bakmayı sevdiğim bir kitap olduğu için önerebiliyorum. William Cullina'nın Understanding Orchids kitabıysa sanıyorum şansına elime düşmüş kitaplardandı (yada yabancı forumlarda görmüştüm hatırlayamıyorum). Bu kitap benim için tam keyfi okumalık bir kitap. Yani orkidemi kurtarmaya çalışmıyorsam, canım güzel bir bitki çayı ve orkide araştırması çekiyorsa evet bu kitap tam benlik. Chiba Masaki'nin Orchid Species adlı kitabı orkidelerin hem görsel hem bilgisel anlamda kısa bir şöleni.Bigleaf orchids'te önerilen bir kitaptı. Bu kitap önerisinin üzerine gittim açıkçası hybrid konseptini anlaşılması açısından güzel bir kaynak. Her halükarda güzel bir kaynak. Şimdi biraz zorlu kitaplara geçelim.Oxford University Press'in 6 ciltlik Genera Orchidacearum kitabı adı üstünde hiçbir orkide türünü atlamıyor ve bilimsel materyalleri bize sunuyor. Üniversite sayesinde bu kaynağa erişebilmiştim ve açıkçası benim için hala alışveriş sepeti listesinde duruyor (hem parasından hem bilgi geriliğim açısından). Ancak bakıp incelemeyi seviyor muyum evet seviyorum. Elbette bu kitapta veya yukarıdaki kitaplarda en yeni bilgilere ulaşamayacaksınız. İnternet bir seçenek ama : Yazılı ve güncel bir kaynak istiyorsanız American Orchid Society'nin 105 dolarlık ( 1 yıl) Orchids dergisini tercih edebilirsiniz. American Orchid Society bence Royal Hotricultural Society (Birleşik Krallık) orkide dünyasının atardamarlarından birisidir. Bir dergi düşünün 1932'den beri basılıyor.Dijital yolla 40 dolara edinebilirsiniz.Sevabına linki, http://secure.aos.org/join/subscriptionoffer.aspx Yazıyı tamamlamadan önce ben orkideleri sadece hobi amacıyla seviyorum bahçe benim asıl işim diyenler içinde iki kitabım var. Bunlardan ilki Monty Don'un The Complete Gardener'ı. Yaptığımız işler ardındaki mantığı,işimizi yaparken göstermemiz gereken özeni oldukça güzel bir şekilde anlatıyor. Kısacası orkidenin sadece bitki kısmıyla alakalı olup orkideyle alakalı olmayan bir kitap. Yine ikinci bir kitap Carol Klein tarafından yazılan Succesful Gardening by Nature's Rules bize doğanın sesini dinlemenin önemini anlatıyor. Bu tarz kitaplar bize en temel bilgileri kazandırmada oldukça önemli diye düşünüyorum. Bahsi geçen iki yazar BBC'nin Gardeners World televizyon serisi ve dergisinde yazmaktalar. Belki onun dergisini almak istersiniz ama bunun için linkini vermeyeceğim çünkü hop arama motoruna yazdığınızda çıkacak.American Orchid Society'ninki az biraz daha karmaşık :-)) Kitap listeme burun kıvırdıysanız pekela http://chat.phalaenopsis.net/viewtopic.php?f=3&t=91 bu linki kontrol edebilirsiniz. Belki kitaptan değil internetten öğrenmek istiyorsunuzdur. Ama benim için her zaman kitabın yeri ayrı. Sizce rafları doldurma vakti geldi mi?
0 Yorumlar
Biraz geç gelen bir yazı oldu ama umarım içerik açısından tatmin eder. Havalar güzelleşmeye başlayınca flask'in hikayesine yönlendireceğim kendimi.
Terminal spike yazısı için oturup kafa yorarken aklıma terminal spike neden bu kadar korkutucu sorusu geldi ve bu sorunun üstüne gitmeye karar verdim. Crown denilen orkidenin taç yani orta kısmı bizim için büyük önem taşımakta. Öyle ki kökleri olmayan bir orkideyi kurtarma şansımız var diyebilirken taç bölgesi zedelenen orkideyi kurtarma şansımız yok denecek kadar azdır. Sebeplerine gelecek olursak... Orkideler teoride sonsuza kadar yaşayabilirler. Orkidenin (Phalaenopsis) taç bölgesinden yeni yaprak çıkar ve bu döngü sürdükçe orkide de yaşamını devam ettirir. Fakat taç bölgesinin zedelenmesi yaprak üremesinin duracağını yani bitkinin öleceğinin habercisidir. Bu sebepten ötürüdür ki Phalaenopsis taç bölgesi zedelenmelerinde basal keiki çıkartma şanaını dener;yoksa orkide üretimini sürdüremez. Kendi yaşamıysa yaprakların ne kadar süresi olduğuyla bağlantılıdır. Crown rot yani taç çürümesi taç bölgesinde siyahlıklarla belli olur ve genelde tedavisi mümkün değildir (daha doğrusu tedavisi başarılı değildir diyelim). Doğada bulunan bakteri taç sulanmış ise gelebiliyor. St Augustne Society'den Sue Bottom bu durumun koruması bulunmayan dışarı ortamlarda oluşturduğunu belirtiyor yani yaz aylarında dışarı çıkarmayı düşünüyorsanız dikkat. Yine sn. Mine Pakkaner'in önerdiği hidrojen peroksit uygulaması bakteri öldürmek açısından önleyici yöntem olarak görülmekte. Tedavi olarak alttan yeni keiki vermesi gerektiği yazılmış olsa da (ki Terminal Spike'ta da aynı durumdur) crown rot meselesinde ne kadar zarar aldığı ve çürümenin ilerlemesini durdurup durduramayacağınız sorusu vardır. Dolayısıyla çok titiz birçalışma bu soruna derman olabilir fakat şanslar düşük ve ölüm ihtimaline kendinizi hazırlayın. Zor sıkıntılardan birisidir. Bir ikincisi benim Zebrina phalaenopsisimde yaşadığım sıkıntı yeni yaprak sararmıştı tamamen. Bigleaf orchids den Peter Lin bu durumun büyük olasılıkla terminal spike gibi büyümeyi durduracağını söylemişti. Fakat nasıl olduysa o yaprak büyüdü. Aslında bu hikaye sonuçlansın diye bu yazının geciktiğini söyleyebilirim. Çok ilgincime gittiği için bigleaf forumda sordum. Yanıtını diğer yazılarımda sıkıştırırım bir noktaya. Bu arada zebrina orkidesinin adını uzun uzadıya vermiyorum çünkü x phalaenopsis te de olabilecek bir durumdur. Ancak ben yine de yazının sonundabilgisini vereceğim ilgililer için. Son olarak yazıdan çıkartmanız gereken noktalar şu. Crown bölgesini sularken dikkat edin,aynı zamanda oksijenli su karışımını kullanarak orkidenizi koruyun. Phal. LOC Magic Zebra (mentawainensisx zebrina), Louisiana Orchid Connection hybrididir). Bu hafta espirili yönümün tavanlara ulaştığı bir yazıyla karşınızdayım. Paylaşmayı düşündüğüm kişisel maceramı ağaçlar net'te anlattığım için gelişim görene kadar askıya alma kararı aldım. Çünkü her iki tarafın takipçisi için özel, bir okundu mu başka yerde bulamayacağınız yazılar yazmak istiyorum. Elbette ağaçlar net dışında bir kitlenin varlığı söz konusu olabilir fakat Türkçe dilinde özgün içerik ilk amacım. Dolayısıyla en temel konulardan birisi olan kavramları öğrendikten sonra kavram karmaşalarını da aradan çıkartmak istedim.
Pek çoğumuzun aklına orkide deyince toprakta yetiştirilen, tohumlarını toprağa ektiğinizde çimleneceği düşüncesi gibi fikirler geliyor. Aslında bu düşünce özünde yanlış değildir çünkü bildiğimiz bitkilerin çoğunluğu toprakta yetişmektedir ve tohumunun çimlenmesi için laboratuvar gözlemi gerekmemektedir. Hoya ya da etobur bitkilere gerekli özeni göstermeyi biliriz ancak yine de kafamız orkidelerdeki gibi karışmaz. Orkidelerde bu karışıklığın sebebini ben terimlerimi yanlış kullanmamıza bağlıyorum. Örneğin ağaçlar.netsitesinde belki ilk başlarda benimde düştüğüm bir hata olan karışıma toprak demekti. Çünkü,
Bunun dışında azımsayamacağımız bir önemli benzerlikse hastalıklardır. Hastalıklar mantari, bakteriyel olsa dahi diğer bitkilerden orkidelere bulaşma riski vardır. Bitki patolojisi dersi alırken orkidemizde rastlanılan hastalıkların pek çok bitkide de rastlandığını gördüm. Ayrıca orkidelerde bağışıklık sistemi için Orchidboard da (anasayfada linki verilmiştir) araştırma yaparken orkidelerin dışarıdaki mantari bakteryel her türlü hastalığa karşı bir bağışıklık sistemi olmadığını öğrendim. Buradan yola çıkarak ağaçlar.net'in bitki hastalıklarının okunmaya değer bir hazine olduğunu söyleyebilirim (Not: Bu işin bir uzmanı olmadığım için verdiğim bilgiler kendi öğrendiklerim deneyimlediklerim doğrultudundadır.) Hatta sn. Mine Pakkaner Hanımın önerdiği bitkiler için oksijenli su karışımını bitkilerimde düzenli olarak kullanıyor çok faydasını görüyorum. BBC'nin Gardeners World serisi ve Monty Don'un The Complete Gardener kitabı orkideler için yazılmamış ancak faydaöı yazılı ve görsel kaynaklara örnek olabilir. Görsel kaynakların bir faydası yeni bilgileri en hızlı buradan öğrenebiliyor oluşumuz. Ayrıca faydalı linklerde paylaştığım St. Augustine Society yine orkideler için hastalık bilgilerini ve çözümlerini paylaşıyor hastalık zamanında burayı inceleyebilirsiniz. Ciddi bir şüphe yoksa kafanıza takmama kuralı belki bu yazıdan da öte en önemli kuraldır (çünkü şüphenin fazlası zarar ortası makbul). Son olarak yine gözlemimden yola çıkarak orkidelere özel insektisit olmadığına göre bu şunu gösterir bu genel bir hastalıktır, orkidelere has değildir. En basiti pek çok bitkimde yaşadığım unlu bittir mesela (aman pasta yapımında kullanmaya kalkışmayın unu gördünüz diye :D). Ancak terminal spike gibi haftaya ele almayı düşündüğüm orkidelere has sorunlarda mevcuttur. Kısacası varmaya çalıştığım nokta orkideleri özel bir tür olarak kabul etmek ancak aynı zamanda da bitki dünyasından tamamen soyutlamamaktı. Çünkü yeri gelecek orkide dışı kaynaklarda, yeri gelecek orkide sitelerinde sorularınızın cevaplarını bulacaksınız. Nihai amacım size bu bilgileri aynı blog ortamında sunabilmek olacak. Perşembe günü terminal spike yazısını okumayı ihmal etmeyin. Sevgiler Tanışma yazısı sonrasında böyle bir konu sizin memnun etmemiş olabilir ne de olsa bu terimlerin bir kısmını önceden biliyor olma ihtimaliniz ağaçlar net takipçisiyseniz kuvvetle muhtemel. Fakat zorunlu olarak yabancı terimlerin içinde debeleneceğimiz bir kulvardayız ve bu herkesin aynı dili anlaması zorunluluğunu getiriyor. Crown rot - Orkidenin gövdesinin (taç kısmı) çürümesidir. Gövde çürümesi durdurulmadığı sürece orkidenin ölümü kaçınılmaz olacaktır. Terminal Spike - Orkidenin taç bölgesiden çıkan son dal anlamına gelen terimdir. Terim adını orkidenin gelişimi durmasından almaktadır. Genellikle genetik kaynaklardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Spike - Orkidenin dalı anlamına gelmektedir. Keiki- Orkide dalından yeni yavru oluşumuna verilen addır. Bitkinin kopyası olduğu için oldukça değerlidir ve bu sebepten ötürü değerli türler için daha değerlidir. Noid- İngilizce No identification'un kısaltılmışıdır. Yapı marketlerinden aldığımız türler Noid orkide klasmanındadır. Primary species - Her türün (Phalaenopsis,Dendrobium gibi) ana türleri olur. İki ana türden olma yavru primary hybrid yani ana hybrid dir. AOS - American Orchid Society'nin kısaltmasıdır. Amerika'nın en önemli orkide kurumlarından biridir. RHS- Royal Horticultural Society'nin kısaltılmışıdır. Orkidelerin Birleşik Krallık ayağıdır ve hybrid kayıt listesini yayınlayarak biz orkideciler için değerli bir hazine sunarlar. Kısaltmalar Phalaneopsis kısaltması phal. Paphiopedilumun kısaltması Paph. Oncidiumun kısaltması Onc. Vandanın V. Epidendrum Epi. Cymbidium un Cym. Pod parent : Anne gibi düşünebiliriz. Yani orkide pod parent a gelişir. Pollen parent: Poleniyle dölleyen orkidedir. Hangisinin baskın gene sahip olacağı ise tür karekteristiklerine bağlıyken genelde pod parent daha baskındır. Terimler hakkında daha detaylı bilgilere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz; http://www.atlantaorchidsociety.org/wp-content/uploads/2012/02/Orchid-Names-The-Basics.pdf Yine species leri yani türleri tanıma açısından faydasını gördüğüm http://www.orchidspecies.com sitesini ziyaret edebilirsiniz; sayfamı tekrar ziyaret etme sözüyle tabii :)) İkinci parti Daha bugün adı çok büyük İsveçli yapı marketindeydim. Eskiden çok değişik suda yaşayan bitkilerin olduğu yer doğal olarak ilginç bir alandı. Ancak ne eskisi gibi çeşit çeşit bitki var ne de makul bir orkideleri. O orkidelere hala 30-40 lira vermeye devam etmeyi düşünüyorsanız ilk blog yazısı yeterli olacaktır. Ama kendinize bir iyilik yapın ve bilinen bir orkide alın.Şimdi bu kısım onun için ayrılacak. Bahsettiğim yerlerden alışveriş yaptım ve beni Ağaçlar net ten tanıyanlar bir çıkar gözetmediğimi bilirler. Avrupa Birliği sınırlarındaysanız Schwerter Orchideenzucht sizin adresiniz olsun. Birleşik Krallık'tayken Almanyalı bir forum arkadaşımdan ismini duymuştum ve severek ürünlerini aldım. Almanyalı bir tanıdığınız varsa size postalamasını rica edebilirsiniz. Her ne kadar Fiyatlar euro cinsinden olsada buradaki çiçekçide vereceğiniz ücrete alabilirsiniz. Yine orkide seralarından almak isterseniz Flasklerle alabilirsiniz. Flasklerde aşağı yukarı 20-30 orkide olacak. Genelde hepsi kırılmaya (yani kavanozdan çıkarmaya) müsait olacak ancak buhar makinesi yeni ortama alışmaları için şart. Fiyatı kargo masrafıyla 800 lirayı buluyor (Orkide başına 30-40 lira gibi). 5 kişi bölüşmeli bir etkinlik oluşturulabilir. Bigleaf Orchids Phalaenopsis, Lousiana Orchid Connection diğer orkide türlerinide kapsar. Ebay bu iki seçenekten sonra en genel seçenek. Kesinlikle tercih edilebilir. Suntross isimli satıcıdan en genel türlerden edinebilirsiniz. Sertifikalı yollandığından gümrük sıkıntısı çekmezsiniz. Gerçi hiçbir şekilde gümrük sıkıntısı olmuyor artık ancak hem Amerikalı hem Asya bölgesinden gerçekleşen satışlarda önemseniyor. Tabii olurda bagajınızda getirmek isterseniz tatil sırasında bir sorun çıkmayacağının garantisini veremem ama aynı anda bagajda 7 bitki getirdiğim için çok endişelenmemeniz gerektiğini söyleyebilirim (tek önemli nokta çok sarın gazete kağıdı ve bubble wrap denilen baloncuklu materyalden kullanın) Bugünlük benden bu kadar. Umarım bu yazıyı faydalı bulmuşsunuzdur. Haftaya ne konu işleyeceğim bilmiyorum ama teorik değil yapacağım işleri göstermeyi amaçlıyorum. Sevgiler Latincesi Orchidaceae olan Orkide familyası aslında bilindik türler Cattleya, Vanda, Dendrobium ve Phalaenopsis'ten de ötesini; ülkemizde sahlep olarak tükettiğimiz sahlepleri ve çevremizde (ve de dünyada) bulunan yabani orkideleri kapsamaktadır. Hatta yapı marketlerinden aldığınız ya da Türkiye'de Ziya Soner, Nur Hanım gibi kaynaklardan edinmiş olabileceğiniz türlerin ötesinde de bir derya var. Tür ve bakım açısından oldukça çeşitli ve görsel bir şölen orkidelere nedense ya çiçek makinesi olarak yaklaşıyoruz yahut ekstra bir ilgiye boğup öldürüyoruz. Phalaenopsis'in bile kaç alt türü (hybrid) varken gidiyoruz aynı yapı marketinden evimizi donatıyoruz ve öğrenmeden, geliştirmeden boğuyoruz. İlgimiz ilginç bir şekilde orkideleri yaşatmak, çeşitlerini öğrenmek üzerine değil tohumdan yetiştirmek gibi oldukça zor bir konu olabiliyor. Daha yazılması gereken o kadar çok konu var ki eminim atlıyorum, belki az detay verip konuyu bilenleri huzursuz ediyorum. Bu blogu kuruş amacım orkideleri gerçekten seven ve onları korumaya çalışan hobicilerle tanışmak ve birlikte hem öğretmek hem öğrenmek. Bu kadar geniş bir yolda ne yalnız öğrenebilir ne de öğretebilirim. Orchidahimsa ismi ise nereden geliyor diye soruyor olabilirsiniz. İsmim, ismimiz Orchidacae ve Budist terim Ahimsa (yaşayan canlılara zarar vermeme prensibi) dan geliyor ki bu iki terim zaten sitenin amacını özetliyor. Blog paylaşımlarımda Ağaçlar forum yazılarımın geliştirilmiş, oynanmış halleri, belki tamamıyla yeniden yazılmış yazılar olacak. Zaman zaman makale paylaşımları, bazen çeviriler olacak ve daha çok Phalaenopsis odaklı olacak. Ama asla bir çalışmanın kopyası olmayacak çünkü herkesin vakti değerlidir ve bu değerli vakti kimseden çalmak istemem. Ve biliyorum yazım en akıcı dilde yazılmadı ancak yorum köşesi kafanızdaki soruları yanıtlamak için var :) . Uzatmadan bu haftanın ilk konusuna geçelim...
Orkide Bakımında Önemli Noktalar
2.Sulama Orkideniz size çeşitli yollardan sulama zamanının sinyallerini verir. Bu sinyalleri daha sonraki bir yazıda derinlemesine işlerim ancak sulama süresi en önemli husus. Genel olarak karşılaştığım öneri hep çok değil az sula olmuştur. Nem oranı yüksekse (buhar makinesiyle yükseltilebilir) veya en azından normalse 7 günde bir sulama idealdir. Mevsimsel olarak +3 -2 olarak ilerleyebilirsiniz. Su konusu hakkında şüpheliyseniz basınçlı su püskürtücüyle arada sulamanızı gerçekleştirebilirsiniz. Şüphelerinizi gidermek için uzunca bir kürdanı dikkatli bir biçimde saksıya daldırıp ıslanıp ıslanmadığına bakın. Islaksa orkidenizin suya ihtiyacı yok demektir. Tabii birden fazla sulama gerçekleştirince en iyi rehberiniz rutininiz ve deneyiminiz olacak. Ben hem köklere hava gitsin hem dezenfektan olsun diye 2 litre suya 1 yemek kaşığı oksijenli su koymayı seviyorum. 3.Hava akımı Hava akımı hastalık oluşumunu engellemesi açısından önemli bir noktadır. Orkide kökleri ve yapraklar hava alma esasıyla çalışmaktadır. Bu sebepten ötürü toprak değil orkide harcı kullanırız. Birazdan değineceğim şeffaf saksıdan normal saksıya geçirme sorunsalıyla beraber orkide öldürücü en önemli iki sorundur. Bizzat bu hataya düşmüş olarak konuya dikkat edilmesi gerektiğini söylemem gerekiyor çünkü sebebi iyi öğretilmiyor öğrenmiyoruz. Wasistas tipi cam açmayla odanın havasını ferahlatabilirsiniz. Tavana asılan vantilatörlerde American Orchid Society tarafından sunulan çözümlerden biri. Aynı zamanda çürümüş dalları yaprakları ayıklayarak kötü bakteri üremesini engelleyebilirsiniz. Bu bakterilen iyisi de mi var sorusunu sorduysanız blogu takipte kalın. 4.Işık Orkideleriniz aydınlık bir ortamda bulunmalıdır. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta güneşin yaprakları yakmayacak bir alanda yetiştirmeniz. Güneş ışığının az geldiğini düşünüyorsanız LED bitki ışıklarıyla bu eksikliği giderebilirsiniz. İstanbul gibi bir şehir için böyle bir gereksinimin olduğunu düşünmemekle beraber yaşadığınız ortamın koşullarını en iyi siz bildiğinizden bu kararı sizin vermeniz gerektiği. 5.Nem Genelde ülkemizde sorununu çekmediğimizi söylesem dahi dikkat etmemiz gereken bir konu. Çünkü nem orkidelerde %80 oranında olmasını istediğimiz bir olgu ve bunun sebepleri var. Bir kere orkidenin susuz kalmasını engellemek bunların başında yer almakta. Aynı zamanda orkidenizin gelişim göstermesi için nem oranının yüksek olması şart oluyor. Ülkemizde nem oranı bu kadar yüksek olmasada bazı bölgelere oranla daha şanslı olduğumuzdan buhar makinesi bir ihtiyaç olmayabilir. Fakat tavsiyem bebekler için satılan ve bu tarz yerlerde bulabileceğiniz buhar makinelerinden bir tane edinmeniz yönünde olacak. Bu tavsiyem özellikle yavru orkide bakmak isteyen ya da özel tür bakmak isteyenler için ayrı bir önem taşımakta. Aldığınız makinenin soğuk buhar üflemesine özen gösterin. Ben orkide grubunun yakınına makineyi yerleştirmeyi seviyorum ve bunun bir sıkıntısını değil aksine daha yakın olanlarda faydasını gördüm. Haftanın ilk yazısı bu kadar. Diğer yazıyı Perşembe günü sizlerle paylaşmayı planlıyorum. O zamana kadar yorumlarınızı eksik etmeyin. |
YazarKendiniz hakkında bir şeyler yazın. Süslü olmasına gerek yok, sadece genel bir bakış yeterli. ArşivlerKategoriler |